10 Kasım 2007
İşi Allah'a Kalanlar
Klasik bir Şampiyonlar Ligi&UEFA Kupası sonrası sürprizleri. Bayern Munih'de işler yolunda gitmiyor. Geçen hafta golsüz beraberlikten sonra Perşembe akşamı sahasında 2-2 biten Bolton maçı ve bugün Stuttgart deplasmanında 3 yediler. Getafe de Barça'nın baş belası oldu. Geçen sezon kupada 4'lük yapmışlardı Schuster yönetiminde. Laudrup da affetmedi, 2-0 ile yolladılar Katalanları. Beşiktaş 2 sezondur Sivas'a İstanbul'da mağlup oluyordu, seri devam etti. Ertuğrul Sağlam 2 ay önce "beni üç yılda buraya getiren Allah, buradan da geri göndermeyecektir. bundan adım gibi eminim" demişti, hatırlatmış olayım sadece. Hafta ortası Avrupa kupası maçları sonrasında bombalar yarın da devam eder. Bir not da İspanya'dan. Real Madrid, Barça ve Valencia başkanları arasında transferde centilmenlik anlaşmasına varıldı. Kimse kimsenin topçusuna rakip başkana haber vermeden "sende gözümüz var" diyemeyecek. Bonservis bedellerinin sözleşmede yazılı olduğu bir ligde ne gerek vardı anlamadım.
Baş Belası
Inter başkanı Moratti garip adam. Takıntı futbolcuları vardır. Recoba'ya 10 yıl ekmek verdi, adam yan geldi yattı. Bu sezon kurtuldular başbelasından. Ronaldo'yu 2 sezon süren sakatlığında besledi, tombik iyileşince soluğu Real Madrid'de aldı. Ve Adriano. Mancini'nin başbelası. İtalyanın elinde zaten yeteri kadar forvet var, Adriano da alemci, çalışmayan, sorunlu bir forvet. Sezon başında kurtulamadı bundan, Şampiyonlar Ligi kadrosuna almadı, mesajı yolladı ama Moratti'de tık yok tabii. Adamın korkusu Serie A'da bir rakibe gidip fırtınalar estirmesi. Pirlo ve Seedorf'dan canı yanmış adamdır Moratti. Adriano bizim gazeteler için bulunmaz nimet. Manşet bulamayan cartt dayıyor "Adriano Fener'de" diye 9 sütuna. Haberi inandırıcı(!) kılabilmek için de Adriano'nun menajerinin adını spota koyuyorlar: Gilmar Rinaldi dedi ki; sonrasını koyver gitsin işte. Adamın haberi var mı? Yok tabii..
9 Kasım 2007
Bunlar Reklam Kokan Hareketler Keita
Şampiyonlar Ligi Pastası
Şampiyonlar Ligi'nde bu sezon pasta 824.5 milyon euro. Pastayı elbette ki 32'ye bölmüyorlar. Kapıdan girdiğinde 3 milyon euro ayakbastı parası koyuyorsun cebine. Maç başına da 400 bin euro veriyorlar. Yani 0 puan çeken bile 5.4 milyon euro ile evinin yolunu tutuyor. Galibiyete 600 bin euro, beraberliğe 300 bin euro var. Sırasıyla devam edelim. Gruplardan çıkacak 16 takım 2.2 milyon euro olacak. Çeyrek finale kalan 8 takım 2.5 milyon euro, yarı finale kalan takımlar ise 3'er milyon euro. Finali kazanan 7 milyon, kaybeden 4 milyon euro alacak. Sonuçta bu sezon kupayı kaldıran kulübün kasasına girecek maksimum rakam 23.7 milyon euro. Bu da Avrupa'nın büyüklerinde 2-3 futbolcunun yıllık ücretini ödemeye ancak yeter. Elbette ki Şampiyonlar Ligi'nin yarattığı sinerjiyle stadlar doluyor, ürünler satılıyor vs; lakin büyük kulüplerin bütçelerinde Şampiyonlar Ligi gelirleri devede kulak.
Roma Uçağında Capello
Fabio Capello İstanbul'a Fenerbahçe-Inter maçı için geldiğinde güzide Türk spor medyası adamı Fenerbahçe'ye hoca yapmıştı. Fener için mi geldi zırvaları... Capello, RAI'nin yorumcusu. İtalyan takımlarıyla turluyor işte Avrupa'ya. Bu haftada Lizbon'a gitti. Dönüşü ise vukuatlı oldu. Adama business'dan bilet almamışlar o da deplasman kovalayan Roma taraftarının arasına düşmüş. Capello'yu deli etmişler uçakta tezahüratlarla. Capello Roma'yı şampiyon yapmış adamdır ama Roma taraftarı Juventus'a gittiğinden dolayı ondan nefret eder. Hatta Capello'nun kayıtlara geçmiş meşhur bir lafı vardır Roma'yı çalıştırırken:" Hayatta Juventus'u çalıştırmam. Moggi ile işim olmaz". Yemişti tabii bu lafını. Sonrası malum. Moggi, Juventus'u batırdı, küme düşürdü, gemiyi ilk terkeden Capello oldu...
Napoli'ye Deplasman Yasağı
Haşim Paşa'nın meşhur "Şu mektepler olmasa, Maarif'i ne güzel idare ederdim"sözü -ki bu da aslında yanlış anlaşılmıştır-bugünlerde Serie A için geçerli. İtalyanlar olay çıkma ihtimali olan her maçta deplasman seyircisine yasak getiriyorlar. Napoli bu hafta da kara listede. Palermo deplasmanına taraftar götüremeyecekler. Son 4 deplasmanda bu karar 3. kez alınıyor Napoli için. Bahane her seferinde hazır: "Yüksek risk.
Haftasonu Futbol
9 Kasım Cuma
20:00 Denizlispor - Trabzonspor (lig tv)
10 Kasım Cumartesi
13:00 Eskişehirspor - Samsunspor (d spor)
14:45 Sunderland - Newcastle United (fox)
16:30 Stuttgart - Bayern Münih (ntv)
20:00 Beşiktaş - Sivasspor (lig tv)
21:00 Getafe - Barcelona (ntv)
11 Kasım Pazar
02:00 Orlando Magic - Phoenix Suns (ntv) NBA
13:00 Boluspor - Antalyaspor (d spor)
13:30 Feyenoord - Ajax (business channel)
15:30 PSV Eindhoven - AZ Alkmaar (business channel)
16:00 Inter - Lazio (24)
16:00 Kayserispor - Fenerbahçe (lig tv)
16:00 Atalanta - Milan (ntv)
17:00 Bolton Wanderers - Middlesbrough (fox)
20:00 Galatasaray - Gençlerbirliği (lig tv)
20:00 Real Madrid - Mallorca (ntv)
22:00 Villareal - Sevilla (e2)
23:55 Boca Juniors - Velez Sarsfield (e2) bant
20:00 Denizlispor - Trabzonspor (lig tv)
10 Kasım Cumartesi
13:00 Eskişehirspor - Samsunspor (d spor)
14:45 Sunderland - Newcastle United (fox)
16:30 Stuttgart - Bayern Münih (ntv)
20:00 Beşiktaş - Sivasspor (lig tv)
21:00 Getafe - Barcelona (ntv)
11 Kasım Pazar
02:00 Orlando Magic - Phoenix Suns (ntv) NBA
13:00 Boluspor - Antalyaspor (d spor)
13:30 Feyenoord - Ajax (business channel)
15:30 PSV Eindhoven - AZ Alkmaar (business channel)
16:00 Inter - Lazio (24)
16:00 Kayserispor - Fenerbahçe (lig tv)
16:00 Atalanta - Milan (ntv)
17:00 Bolton Wanderers - Middlesbrough (fox)
20:00 Galatasaray - Gençlerbirliği (lig tv)
20:00 Real Madrid - Mallorca (ntv)
22:00 Villareal - Sevilla (e2)
23:55 Boca Juniors - Velez Sarsfield (e2) bant
8 Kasım 2007
Topun peşinden
Bir fotoğraf ve bir köşe yazısı.Farklı şehirlerde çekilmiş ve yazılmış. Foto, Barselona'dan. İbrahim Altınsay'ın yazısı Liverpool'dan. Bütünüyle bir kültür sorunu başlığını taşıyor. Her satırını bu fotoya bakıp okumak lazım. Bir gün biz de 70'inde kalkıp Glasgow'dan Barselona'ya bir topun, bir formanın peşinden koşan bu adam kadar sevebilecek miyiz futbolu?
"..Bizim için dünya futbolunun parçası olmak her şeyden önce bir KÜLTÜR sorunu! Bu kültürün yoksa, ufkun yoksa, buna göre çalışma planların, örgütlenmen yoksa Şampiyonlar Ligi'nde oynaman bir rastlantı. Gruptan çıkman mucize... Liverpool içinse Şampiyonlar Ligi dışında kalmak bir rastlantı. Rastlantı ama dünyanın sonu değil... Bir gün önce Benitez'e Şampiyonlar Ligi dışında kalma lükslerinin olup olmadığı soruldu. "Bizim için 15-20 Milyon avronun çok önemi yok, 400 milyon Pound'a yeni bir stat yapıyoruz. Bizim planlarımız daha büyük ve uzun vadeli" dedi. "
"..Bizim için dünya futbolunun parçası olmak her şeyden önce bir KÜLTÜR sorunu! Bu kültürün yoksa, ufkun yoksa, buna göre çalışma planların, örgütlenmen yoksa Şampiyonlar Ligi'nde oynaman bir rastlantı. Gruptan çıkman mucize... Liverpool içinse Şampiyonlar Ligi dışında kalmak bir rastlantı. Rastlantı ama dünyanın sonu değil... Bir gün önce Benitez'e Şampiyonlar Ligi dışında kalma lükslerinin olup olmadığı soruldu. "Bizim için 15-20 Milyon avronun çok önemi yok, 400 milyon Pound'a yeni bir stat yapıyoruz. Bizim planlarımız daha büyük ve uzun vadeli" dedi. "
Sol Ayaklı Hasan Şaş ve Arda
"Türkiye'nin değil, dünyanın aktif futbola devam eden en klas, en etkili, en yaratıcı kanat adamlarından biri sol ayaklı Hasan Şaş 'ı sağ bek oynatmak için insanın büyük bir sağ bek sıkıntısı içinde olması gerekirdi. "
"...Sol ayaklı forvet Şaş sağbek oynuyordu da, sol ayaklı bek Balta niye oynamıyordu peki.."
"...Türkiye'nin uluslararası düzeyde sol ayaklı iki kanat adamı Arda ve Hasan 11'de..." / Hıncal Uluç-Sabah
"...Sol ayaklı forvet Şaş sağbek oynuyordu da, sol ayaklı bek Balta niye oynamıyordu peki.."
"...Türkiye'nin uluslararası düzeyde sol ayaklı iki kanat adamı Arda ve Hasan 11'de..." / Hıncal Uluç-Sabah
Camp Nou Hatırası
İskoçlar (G.Rangers) 2 gündür Barselona kafayı çektiler, 2 yediler evlerine dönüyorlar uygun adım. 15 bin İskoç gelmiş Barselona'ya, 4 bini biletli. Bu arkadaş da Camp Nou'nun önünde güzel bir poza yatmış. Selam çakanın promil 200'den başlar. Şampiyonlar Ligi 4. hafta 2. gecesinden kalan, İki İngiliz Man United ve Arsenal gruptan iki maç kala çıktı. Doğu Bloku bitmiştir geçmiş olsun, San Siro'da Fenerbahçe kaybetmezse lider çıkar, O.Lyon'da B.Arfa otomatiğe bağladı, her maç atıyor...
Alıcı:Sinan Engin-Ümraniye
Kadıköy'de Pancu'nun kaleye geçmek zorunda kaldığı Fenerbahçe-Beşiktaş maçı; özel tişört yaptırmayı hakeden dramatik bir derbiydi. Beşiktaş yönetimi elini çabuk tutmuş, Pancu "1"i piyasaya sürmüştü. Aynı taktiği bu sezon Trabzon'da kazandıkları ve Bobo'nun kaleye geçtiği maç sonrasında da yaptılar ki; bu ikincisi pek sakil kaldı. Ne maçın atmosferi ne de Bobo'nun kalede geçirdiği dakikalar dolaplara taşınacak bir anı değeri taşımıyordu. Amiyane tabiriyle işin bokunu çıkardılar. Yemedi de... Bu dünya etme, bulma dünyası. Ada'nın çocukları hızlı tabii, kitabını yazmışlar bu işin. Anında çakmışlar tişörtü.. XXL sipariş ettim, kurye adresi de Sinan Engin-Ümraniye. "Valencia maçında giyersin" diye de not ekledim...
7 Kasım 2007
Derbide Forma Değiştirilir Mi?
Maçın devre arasında forma değiştiren futbolculara benim hiç tahammülüm yok. Hani bi dur be kardeşim, bak mağlupsun, adam çakmış doksanına, sen hala forma peşindesin. Maç sonu ise makuldur, koleksiyon yapanı var, eşinden dostundan, kardeşinden aldığı sipariş için forma peşinde koşturan futbolcu var. Peki Arjantin'de nasıl bakıyorlar bu forma değiştirme mevzusuna. En sıcak örnek La Plata derbisinden. Estudiantes ile Gimnasia La Plata'nın derbisinde Gimnasia'nın forveti Luciano Leguizamon, Estudiantes'den Veron ile ilk yarı sonunda formasını değiş tokuş ediyor ve film de orada kopuyor. Gimnasia derbiyi 1-0 kaybediyor ve önce taraftar sonra kulüp yönetimi futbolcunun ipini çekiyor. Tribünler, Leguizamon'u takımı satmakla suçluyor, yönetim de bunun kabul edilemez olduğunu açıklayıp oyuncuyu kadro dışı bırakıyor. Bu arada Leguizamon'u yakan da Seba Veron. Veron maç öncesinde Leguizamon yüzünden Gimnasia taraftarı olan bir akrabası için formayı istiyor. Leguizamon da "ben maç sonunda soyunma odasında verecektim, devre arasında geldi ve formasını çıkardı, değişmek zorunda kaldım" diyor. Mantık aramadan seviyorum bu Arjantin'i...
Sigaranın Külü Elinin Körü
Millet bu usb girişine kafayı takmış, lamba takan, kahve yapan, buyrun bu da mini süpürge. Gerekli mi? Değil elbette. Masadaki sigara küllerine puff dedin mi uçup gidiyorlar, bu ancak sevgiliye şirin gözükmeye çalışan Kamiller için hediye alternatifi olur. Ki o sevgililer bebek gibi konuşur arada da miyavlarlar...
Jogo Bonito
Şekil 1 A
İstanbul trafiğine kafa patlatmaya niyetim yok. Kafamızı patlatıyor zaten kendisi. Hıncal Uluç bey gibi sadece oturduğu ve gezdiği semtlerin kavşaklarını yazan yazarlar gibi nedir kardeşim bu bizim yalının (!) önündeki trafik de demeyeceğim. Poster Almanya'dan. Aynı sayıda insanın araba, otobüs ve bisiklet kullandığı takdirde işgal ettiği alan üzerine mükemmel bir iş. İstanbul malum 7 tepeli şehir, yokuşu da bol; sokak köpeği de trafikte ayısı da. O yüzden bisiklet seçeneğini lütfen yok sayalım. Kıçında donu yokken maaşını araba taksidine yatıran birini herkes tanır hayatta, on(lar)a yollayın bu posteri...
Plakasını Aldınız Mı?
Marca, As, Tuttosport, Ole. Bu gazetelerin birinci sayfaları, manşetlerini çok kullandım bu kez Fotomaç var. Hakkını vermek lazım. Akıl karı bir skor değil bu. Birileri istifa etmeden de altından kalkılmaz. Dönüyorum Fotomaç'a, ayın 20 günü "Adriano Fener'de" manşetiyle çıkan bir gazeteden beklenmeyen bir yaratıcılık örneği. Sıkı manşet atmışlar. Sabah gazete turunda daha iyisine rastlarsam eklerim elbet...
Katalan hakemler ve Real Madrid
Hakem hataları sadece bizim lige özgü değil elbette. Sezon başından beri Avrupa'da birçok takımı yaktılar. Milan her ne kadar ligde sürünerek devam etse de sezon başından beri hakemlerin gazabına uğradı. Milan resmi sitesi yapmadığı şeyi yaptı, puan kaybına yol açan hakem hatalarını listeledi, Italia Uno'da bu listenin pozisyonlarını izledim, olacak gibi değil. İspanya'da da Real Madrid ki hakemlerin sevgilisidir teknik direktörü Schuster vasıtasıyla ağır bir polemiğe imza attı. Schuster "Katalan hakemlerin takımını yaktığını" iddia etti ki bu Real Madrid-Barça medyası arasında büyük bir savaşı da ateşledi. Barselona medyası 3 gündür Allah ne verdiyse kafa göz dalıyorlar Alman'a. Sport "Mourinho'nun berbat bir kopyası" demiş mesela.
Tek sürprizli gece
Koeman PSV'yi yarı yolda bırakıp Valencia'ya gitti. Oysaki bu saatlerde İstanbul'da kader maçını bekliyor olacaktı. Allah'ın sopası yok. Gecenin bombası oldular. Rosenborg 2 tane çaktı dönüyor evine. Gecenin 8 maçı içinde başka da sürpriz yok. 7 maç beklenildiği gibi sonuçlandı. Anfield Road'daki maç için bir cümle yazayım: 5 gole kadar gazetecilik, sonrası istatistiktir. Sabır diliyorum Beşiktaşlı olanlara..
Valencia: Hildebrand, Miguel, Iván Helguera, Caneira, Moretti (Moretti, m.62); Joaquín (Zigic, m.62), Albelda, Fernandes, Silva; Villa Morientes (Vicete, m.46).
Rosenborg BK: Hirschfeld, Stoor, Kvarme, Riseth, Dorsin; Skjelbred (Stolflord, m.80), Sapara (Ya, m.84), Iversen, Traoré; Tettey Koné.
Goles: 0-1, m.30: Iversen. 0-2, m.57: Iversen.
Valencia: Hildebrand, Miguel, Iván Helguera, Caneira, Moretti (Moretti, m.62); Joaquín (Zigic, m.62), Albelda, Fernandes, Silva; Villa Morientes (Vicete, m.46).
Rosenborg BK: Hirschfeld, Stoor, Kvarme, Riseth, Dorsin; Skjelbred (Stolflord, m.80), Sapara (Ya, m.84), Iversen, Traoré; Tettey Koné.
Goles: 0-1, m.30: Iversen. 0-2, m.57: Iversen.
5 Kasım 2007
Nils Liedholm 1922-2007
İsveç'in en iyisi gitti. Milan'da 12 sezon forma giydi. 4 şampiyonlukta kadrodaydı. Roma'yı 12 sezon, Milan'ı 8 sezon çalıştırdı. Milan'ın 79, Roma'nın 83 şampiyonluğuna imza attı. Roma'nın tarihindeki 7 İtalya kupasının üçü onun döneminde kazanıldı. 85 yaşındaydı. Eski karelerin ilkinde "Ancelotti"; 3. karede Berlusconi demek kolay da son karede sağdaki gençliğinde Adriano Galliani. Ne kadar gençse işte...
Rumen Mutu!...
Lazio, önce Roma derbisini ardından sahasında Fiorentina'ya kaybetti. Beter olmalarını canı gönülden diliyorum. Bir zamanlar kendi takımlarının formasını giyen Liverani'yi ten renginden dolayı içine sindirememişlerdi bu kafatasçılar. Fiorentina maçında top Mutu'nun ayağına geldiğinde yükselen ıslıklar ve "çingene" tezahüratı da son pislikleri. Avrupa'da buna ırkçılık diyorlar, bizde Lucescu için Rumen çingenesi diyenler yorumcu olarak dolanıyordu kanallarda...