Uzaklaşmak lazım bazen...
Sezonun son maçı
İspanya'da teşvik primi serbestmiş geyikleri dolaşıyor memlekette. Yok öyle birşey. Barselona medyası Sport ile başlatmıştı savaşı, Marca; Real Madrid tarafında sürdürüyor. Mallorca'ya 2 milyon euro gitti geyiği var. Pazar günü ak lob kara lob belli olacak. Real Madrid kendi göbeğini kendi kesecek, Raul Cibeles'e tırmanıp bayrağı dikecek. Santiago Bernabeu'da Beckham ve Roberto Carlos'un veda maçı, Van Nistelrooy 2 gol atarsa Avrupa gol kralı, tekte kalırsa Totti ile paylaşır. Pazar akşamı 22:00'de..
Copa America 2007
Kobe Bryant Barselona'da
Sportitalia'daki röportajını dinlerken ağzım açık kalmıştı, önce perfore sanmıştım, değilmiş. Kobe Bryant sular seller gibi İtalyanca konuşuyordu. Açıkçası babasının bir zamanlar İtalya'da oynadığını bilmiyordum. Babası Joe Bryant 84-91 yıllarında İtalya'da oynarken sıkı bir Inter taraftarıymış. Kobe de kıllığına mıdır nedir Milan'ı tutarmış. En sevdiği futbolcu d Frank Rijkaard o zamanlar. Barselona tatilinde takımın antrenmanını izlemiş. Fotoğraf bedava da ikisinin toplam fiyatı kaç acaba?
Antonio Floro Flores
İtalya Serie B'de kafayı taktığım santrforu Udinese kaptı. Antonio Floro Flores. Bütün sezon takip ettiğim, Arezzo'nun maçlarında gözümü diktiğim Napolili vatandaş. Takımı küme düştü ama muhteşem bir sezon geçirdi. 40 maçta 14 gol. Gol vuruşları süperdir Flores'in. Udinese'de Iaquinta Juve yolcusu olunca iyi iş yaptılar bu adamı alıp. Serie B'nin çok çilesini çekmiş adamdır. 17 yaşından beri profesyonel ama ilk kez adam gibi Serie A'da top oynayacak. Napoli, Sampdoria, Perugia ve Arezzo'da forması giydi.1983 doğumlu. Semih gençse bu da genç işte.
Samba katili
Copa Libertadores finali ilk maçında Boca Juniors, Gremio'yu ezip geçmiş: 3-0 Miş çünkü sabaha karşı 4'te başlayan maçı seyredemedim. Bu sezon iki şampiyonluğu da River Plate'in uyuduğu yılda Estudiantes ve San Lorenzo'ya kaptıran Boca Juniors kupayı aldı gibi. Gelecek hafta, (20 haziran'da Porto Alegre'de) rövanşta Gremio bu skorun altından kalkamaz. Riquelme yine muhteşem oynamış, bir de golü var, Palacio ve Ledesma da çakmışlar. Tokyo'da Milan'ın rakibi Boca Juniors olur. La Bombonera için L'Equipe dün çok güzel bir tanım yapmıştı. "Boca'nın krateri" Riquelme o stadda son maçına çıktı, İspanya'ya dönüyor, kupayı almanın havasıyla Villarreal bonservisinde muhtemelen uçacaktır.
13 Haziran 2007
Ultra Yomus alayınıza gider
Bugün taraftar baskınları var kısmette. Atletico Madrid'inki 2 yıl önceydi. Bu sıcak olanı. Valencia geçen cumartesi derbide Levante'den deplasmanda 4 yedi, 2 de attı ama nafile. Ultra Yomus antrenmanı basmış, küfürün bini bin para. Üzerlerinde euro işareti olan tişörtler giymişler, bunlar sizin için hesabı.Albelda ve Morientes biraz diklenmiş ama teknik ekip araya girince ses etmez olmuşlar. Los Yumos sitesinde de takım posterine takla attırmış. Verguenza yazmakta başında. Utanç yani. Akdeniz havzasında böyle oluyor işte taraftar. Hala "Chelsea, Man United'ı alkışladı peki ama biz?" diyen mızmızlara sabah kahvaltısında bacon verin, aç kalsınlar.
Frente Atletico gider yaparsa
Arşivimde en sevdiğim fotoğraflardan biri bu. Atletico Madrid, Real Madrid derbisine çıkacak. Tesislerde antrenmanı Frente Atletico basıyor. Sağlam arkadaşlar bunlar. Kaptan Torres'i karşılarına almışlar, "takıma söyle akıllı olsun" gideri yapıyorlar. Grup üyeleri de garip, ortaki eşofmanlı şişko evde televizyonun karşısından kalkıp gelmiş, arkadaki 6 kişi, ikişerden dizilip fon yapmışlar, zengin gösteriyorlar baskını. Sağ baştaki bizim Giovanni'ye benziyor, Mentalita Ultras havası var giydiklerinde. Torres ile muhatap olansa sabah takımı çekip plazada işe giden öğle tatilinde antrenmanı basan okumuş çocuk. "Burdan da banka soymaya giderim ben" gibi duruyor o kafasına geçirdiği bereyle. Mayıs 2005'den bu kare. Dün de Valencia'nın antrenmanını basmış taraftar, Levante derbisinde pis dağılmışlardı, detayına bakayım sonra dönerim ben sana Mahmut abi..
Gabriel Milito ve Princesa Sofia Hotel
Real Madrid'e yar olmayan adamlarda biriydi. Dizinden fena sakatlanmıştı. Sonra iyi toparladı, 4 sezondur Zaragoza'da 30 maçın altına düşmedi La Liga'da. Bonservisi 30 milyon euro idi Gabriel Milito'nun. Juventus işi bitirdi diyorlar 20 milyona bağlayacaklar. Yıllık 2 milyon euro kazanıyordu Zaragoza'da. Kardeşi Diego Milito atar, bu da defansta tutar. İtalyan pasaportlu Arjantinli. Diego Milito'yu Genoa çok pis kaçırdı elinden, 5 milyona verdiler Zaragoza'ya. Şimdi Serie A'ya çıktılar onun gibi golcüyü zor bulurlar. Marco di Vaio ile idare edecekler. Gabriel Milito fotoğrafı Princesa Sofia Hotel'in kapısında vermiş. Barcelona tarihinde çok önemlidir bu otel. Bütün seçim kulisleri bu otelde yapılır. Eski başkan Nunez'in kalesiydi bir zamanlar. Bir vakit önce benim de yolum düştü. Diagonal'in üzerinde, Camp Nou'ya inen 4 yol ağzının köşesinde güzel bir otel. Stada yakın diye Barcelona deplasmanına gelen birçok takım burada kalır. Ulan Barselona ne güzel şehirsin sen...
Iliç geldi Matthaus gitti
Sasa Iliç'in Avusturya'yı, Red Bull Salzburg'u tercih etmesinde muhtemelen Partizan'da beraber çalıştığı hocası Lothar Matthaus'un payı vardır. Giovanni Trapattoni ile geçen sezon beraber çalışmışlardı ama ikinci adam olmak bir yere kadar. Sasa Iliç gitti imzayı attı, Matthaus ile sarılıp hasret gidermişlerdir elbet. Sonra ne oldu? Transferden iki gün sonra Red Bull Salzburg, Lothar Matthaus'un görevine son verdi. Bu arada Red Bull'un bir takımı da MLS'de New York varmış, Salzburg'un da bir buz hokeyi takımı."The board have unaminously decided to part company with Coach Lothar Matthäus with immediate effect.Differences of philosophy meant that a good working relationship would not be sustainable in the long-term."
12 Haziran 2007
Memleketimden futbol manzaraları
Memleket futbolundan aklıma takılanlar:
Bonservis bedelleri ve futbolcuların yıllık ücreti
Avrupa'nın herhangi bir yerinde futbolcu transfer olduğunda ilgili haberde bonservis bedeli mutlaka yer alır. En fazla euro, dolar ya da sterlin olarak verildiğinde ufak bir kafa karışıklığı yaşanır. Türkiye'deki transferlerde ödenen bonservis bedelleri üzerine spekülasyon yürür gider. Biri kuyuya taş atar, 40 kişi toplar. Mesela Jardel, 16 milyona gelmişti. 4 yıllık ücreti dahil bonservisi 28 milyon diye 6 yıldır anlatıyorlar. Kim kaça geldi bilinmez, açıklanmaz. Futbolcuların yıllık kazançları sır gibi saklanır. Avrupa'da kim ne kazanıyor ufak bir araştırmayla bulunur, bizde bu muammadır.
Stadın kapasitesi kaç, kaç seyirci, hasılat ne kadar?
Eskiden gazetelerde maç raporlarının başında seyirci sayısı ve hasılat yazardı. 10 yıl geçmiştir üzerinden. Stadların kapasitesi muamma. Fenerbahçe'nin stadı numaralı tribünü yapılmadan önce de 55 bin kişilikti, sonra da. Maça kaç taraftar geldi bilinmez, "yer yer boşluklar vardı" ile tanımlanır seyirci sayısı. Hasılat nedir? O da bilinmez. Kaç kombine satılmış? O da bilinmez. Ne bilinir ki?
Şişirilmiş asist istatistikleri
Türkiye'den başka korner ve serbest vuruştan yapılan asistleri istatistiklere geçiren ülke var mıdır acaba? Ya da Avrupa'nın bütün asist kralları bizim ligde mi toplandı? En azından İtalya'da böyle olmadığını biliyorum. Duran toplardan asist yazılır mı?
İsabetli pas, altıpas, şut ve gol
Bütün sezon televizyonda bır bır konuşan istatistikçiler var. Appiah 1345 isabetli pas yaptı, Aurelio 879 top kaptı, Tuncay 987 top kaptırdı. Gerzekçe bulurum. 3 metre sağına pas atan adama isabetli pas yazılır -ki tribünü gıcık eden pastır bu-, Aurelio topu kaptı ama kaçını efektif olarak değerlendirdi, bilinmez, Tuncay kaptırdı da kaç kez topla buluştu, oyunu ne kadar domine etti? Ceza sahası koordinatlarına atılan her orta mı isabetli ortadır, yoksa takım arkadaşını gol pozisyonuna sokan orta mı? Topa sahip olma yüzdesi ne büyük saçmalıktır, çok isteyen alsın evine götürsün.
Türkiye ligini seyreden ülkeler ve dünyanın en büyük derbisi
Uydudaki yabancı kanalları bir kenara koyalım, ulusal kanallardan yayınlanan yabancı lig sayısı 8. Fazlası vardır eksiği yok. Peki Türkiye ligi nerede seyredilir? Hangi ülke naklen yayınlar? Kimse satın almaz Türkiye ligini, özet görüntüleri bile almazlar lakin dünyanın en büyük derbisi bizim Galatasaray-Fenerbahçe derbisidir. Lavuğun teki Esquire-Ing dergisinde yazmıştı bir zamanlar 3. derbi diye. Kendi kendimize bir numaraya çıkardık. Yazıyorum buraya ilk 10'a belki girer ama akıllı adam dünyanın ilk 5 derbisi arasına koymaz bu derbiyi.
İslam Çupi-Metin Oktay-Lefter-Yusuf
25 milyon Fenerli, Galatasaraylı, Beşiktaşlı var. Kafadan 75 milyon eder, o kadar oldu mu Türkiye. Peki benim Eskişehirli dostum Ayhan İtalyan mı? Bu kadar futbolsever var; peki bu ülkede 40 yıldır neden Metin Oktay, Lefter, Yusuf Tunaoğlu biyografileri yazılmadı? Yoksa spor basınının eli kalem tutmuyor mu? Neden İslam Çupi'nin vefatının ardından eski yazıları kitap olur da bin tane bile satmaz? İclal Aydın'ı seven kadar futbolu seven de mi yoktur bu memlekette.
Bonservis bedelleri ve futbolcuların yıllık ücreti
Avrupa'nın herhangi bir yerinde futbolcu transfer olduğunda ilgili haberde bonservis bedeli mutlaka yer alır. En fazla euro, dolar ya da sterlin olarak verildiğinde ufak bir kafa karışıklığı yaşanır. Türkiye'deki transferlerde ödenen bonservis bedelleri üzerine spekülasyon yürür gider. Biri kuyuya taş atar, 40 kişi toplar. Mesela Jardel, 16 milyona gelmişti. 4 yıllık ücreti dahil bonservisi 28 milyon diye 6 yıldır anlatıyorlar. Kim kaça geldi bilinmez, açıklanmaz. Futbolcuların yıllık kazançları sır gibi saklanır. Avrupa'da kim ne kazanıyor ufak bir araştırmayla bulunur, bizde bu muammadır.
Stadın kapasitesi kaç, kaç seyirci, hasılat ne kadar?
Eskiden gazetelerde maç raporlarının başında seyirci sayısı ve hasılat yazardı. 10 yıl geçmiştir üzerinden. Stadların kapasitesi muamma. Fenerbahçe'nin stadı numaralı tribünü yapılmadan önce de 55 bin kişilikti, sonra da. Maça kaç taraftar geldi bilinmez, "yer yer boşluklar vardı" ile tanımlanır seyirci sayısı. Hasılat nedir? O da bilinmez. Kaç kombine satılmış? O da bilinmez. Ne bilinir ki?
Şişirilmiş asist istatistikleri
Türkiye'den başka korner ve serbest vuruştan yapılan asistleri istatistiklere geçiren ülke var mıdır acaba? Ya da Avrupa'nın bütün asist kralları bizim ligde mi toplandı? En azından İtalya'da böyle olmadığını biliyorum. Duran toplardan asist yazılır mı?
İsabetli pas, altıpas, şut ve gol
Bütün sezon televizyonda bır bır konuşan istatistikçiler var. Appiah 1345 isabetli pas yaptı, Aurelio 879 top kaptı, Tuncay 987 top kaptırdı. Gerzekçe bulurum. 3 metre sağına pas atan adama isabetli pas yazılır -ki tribünü gıcık eden pastır bu-, Aurelio topu kaptı ama kaçını efektif olarak değerlendirdi, bilinmez, Tuncay kaptırdı da kaç kez topla buluştu, oyunu ne kadar domine etti? Ceza sahası koordinatlarına atılan her orta mı isabetli ortadır, yoksa takım arkadaşını gol pozisyonuna sokan orta mı? Topa sahip olma yüzdesi ne büyük saçmalıktır, çok isteyen alsın evine götürsün.
Türkiye ligini seyreden ülkeler ve dünyanın en büyük derbisi
Uydudaki yabancı kanalları bir kenara koyalım, ulusal kanallardan yayınlanan yabancı lig sayısı 8. Fazlası vardır eksiği yok. Peki Türkiye ligi nerede seyredilir? Hangi ülke naklen yayınlar? Kimse satın almaz Türkiye ligini, özet görüntüleri bile almazlar lakin dünyanın en büyük derbisi bizim Galatasaray-Fenerbahçe derbisidir. Lavuğun teki Esquire-Ing dergisinde yazmıştı bir zamanlar 3. derbi diye. Kendi kendimize bir numaraya çıkardık. Yazıyorum buraya ilk 10'a belki girer ama akıllı adam dünyanın ilk 5 derbisi arasına koymaz bu derbiyi.
İslam Çupi-Metin Oktay-Lefter-Yusuf
25 milyon Fenerli, Galatasaraylı, Beşiktaşlı var. Kafadan 75 milyon eder, o kadar oldu mu Türkiye. Peki benim Eskişehirli dostum Ayhan İtalyan mı? Bu kadar futbolsever var; peki bu ülkede 40 yıldır neden Metin Oktay, Lefter, Yusuf Tunaoğlu biyografileri yazılmadı? Yoksa spor basınının eli kalem tutmuyor mu? Neden İslam Çupi'nin vefatının ardından eski yazıları kitap olur da bin tane bile satmaz? İclal Aydın'ı seven kadar futbolu seven de mi yoktur bu memlekette.
Juan Sebastian Veron aka La Bruja
Bir kulüpten ötekine giderken belki hiçbir zaman dünyanın en pahalı futbolcusu olmadı ama memleketinden Avrupa'ya geldiği ve gittiği güne kadar değiştirdiği kulüplerin ödediği bonservisler toplansa kesin 1 numara o olur: Juan Sebastian Veron. Estudiantes'de başladı, sonra Boca Juniors, Swen Goran Eriksson ile önce Sampdoria'da buluştu, ardından Parma'ya gitti yüklü paraya, sonra yine Eriksson ile Lazio. Lazio onu Manchester United'a sattı. Rezil oynadı o sezon. Premier Ligin en yüksek bonservisiydi. Chelsea aldı, olmadı, kiralık Inter'e gitti, orda da şampiyonluk görmedi. Estudiantes'e, doğduğu kulübe döndü ve geçen sezon Boca'nın önünde kazandıkları o dramatik şampiyonluğa imza attı. Şimdi Basile onu yine Arjantin milli takımına çağırmış, Copa America için..
Fabien Barthez
Linda Evangelista ile birlikte olduğundan bu yana bu adamdan kalesinde olduğu takıma hayır gelmedi. Fabien Barthez, "yağlı parmak". Man United taraftarını tilt etmişti. Bu sezon Nantes'da oynuyordu, Nisan ayında taraftara kızdı bıraktı takımı, takım da küme düştü zaten. 35 yaşına gelmiş. Meksika'dan Necaxa 1 yıllığına anlaştıklarını açıkladı, menejeri şaka yapıyorlar herhalde dedi. Lost 4. sezonda oynasın bu suratla.
11 Haziran 2007
Real Madrid ve Bwin.com
Bwin Türkiye pazarına giremiyor bahis yasağından dolayı lakin Avrupa'da bir numaralı sponspor oldular. Milan'dan sonra Real Madrid'i de kapattılar. Gazprom, Schalke 04'den sonra Real Madrid'in de peşindeydi ama Bwin hızlı çıktı. 3 yıllığına 60 milyon euro deniliyor ancak konfirme bir rakam değil. İspanyol basını birgün bu "bwin" den bir "barcelona win" manşeti çıkartır elbet.
Henry Barcelona'ya
Yılan hikayesi aslında bu transfer. Thierry Henry ve Barcelona. France Football ısrar ediyor Henry işi bitirdi diye. Barcelona'da Saviola yolcu, Eto'o'yu zaten kapının önüne koyarlar, Chelsea'den gelen lavuk zaten iki beden ufak geldi. Henry'e yıllık 10 milyon euro var teklifin içinde. Geçen sezon bonservisi 40 milyon euro idi. Bu sezon 30. Barça 25 milyona bağlamaya çalışıyor. Sözleşmesi bir yıl sonra bitecek adama 25 milyon verilir mi? Veriliyor işte. Bu transfer olursa Eto'o-Milan işi de biter. İşin içinde Nike faktörü var mı? Olmaz mı?
Papa ve Papa
2007 Kanada GP'de duvara çakılan Polonyalı pilot Robert Kubica için verilmiş sadakası varmıştan daha fazlasını söylüyor İtalyanlar. Arkadaş Papa Jean Paul'un hemşehrisiymiş, bu yüzden kurtulmuş. Ben demiyorum onlar diyor. Asıl ilginci babası Artur Kubica'nın yarışı Polonya televizyonunda canlı yorumlaması. Ne demiştir ki acaba oğlu 270 km ile duvara giderken
Van Nistelrooy koptu geliyor
Oynadığı 3 ligde de gol kralı olan kaç santrfor vardır? Van Nistelrooy var mesela. PSV, Manchester United ve şimdi de Real Madrid. Son 10 haftada otomatiğe bağladı, altıpasın içinde geleni yasladı içeriye. Bir gol daha atarsa 26 golle Totti'ye ortak olacak Avrupa gol krallığında. İki atarsa ödül tek başına onundur. En son kazanan Real Madrid'li taklacı Hugo Sanchez'di. 89-90 sezonunda 38 golle. Bir de ortağı vardı Hristo Stoichkov, o sezon CSKA Sofya'da oynanan. Altın Ayakkabı'da son durum budur: 1. Totti (Roma): 26 gol - 52 puan 2. Afonso Alves (Heerenveen): 34 gol - 51 puan 3. Van Nistelrooy (Real Madrid). 25 gol- 50 puan
2006:Luca Toni (Fiorentina: 31 gol
2005: Forlan (Villarreal) Henry (Arsenal): 25 gol
2004. Henry (Arsenal): 30 gol
2003: Roy Maakay (Deportivo): 29 goles
2002: Jardel (Sporting Lizbon): 42 gol
2001: Larsson (Celtic): 35 gol
2002: Kevin Philips (Sunderland): 30 gol
10 Haziran 2007
Genoa-Napoli kardeşliği
İtalya Serie B'de Serie A'ya çıkmanın garip bir prosedürü var. Şampiyon ve 2. direkt çıkıyor, normalde 3-4-5 ve 6 play-off oynuyor bizdeki gibi. Eğer 3 ve 4. arasında puan farkı 10 ve fazlası ise play-off oynanmadan 3. direkt Serie A'ya çıkıyor. Son haftaya Genoa da 4. Piacenza'nın 10 puan önünde girdi. Rakip desen beraberliğin yettiği Napoli. Napoli de direkt çıkma derdinde. Genoa ve Napoli kardeş kulüptür lakin Piacenza kazandığı sürece ikisinden biri sakata gelecekti. Maçtan önce beraber Serie A diye kaşkollar yaptırmışlar, kolkola maça geldiler ama maç başlayınca kavga da başladı. RAI Int yine süper yayın yaptı. Gol olan maça anında bağlandılar. Marassi'de 37 bin taraftar. Genoa ve Napoli fena kapıştı. Maç 0-o devam ederken Piacenza atmadığı sürece sorun yoktu. Piacenza golü yediğinde stad yıkılıyordu.İkinci yarıda beraberlik golü haberi gelince Genoa yine asılmak zorunda kaldı maç. Bizim lig falan hikayedir bu ligin yanında. Piacenza'da maç 1-1 bittiği haberi geldiğinde Genoa-Napoli maçının bitimine 1 dakika vardı, top taça çıkmıştı. Bir anda sahaya seyirci doldu, futbolcuların formaları, şortları derken ortalıkta donla dolaşan futbolcular kaldı. Sonrası komedi, herkes maç bitti sanıyor, hakem diretiyor, ekrana soyunma odasından alelacele yeni formaları getiren malzemeciler geldi, son bir dakika için yeni formalar giyildi, hakem de başlattı ve bitirdi. Genoa 12 yıl sonra Serie A'da. Napoli için tek söyleyeceğim bu takımın Serie A'dan Serie C'ye gittiğinde takımı terketmeyen 7 yürekli adamın tekrar birinci lige döndüğü. İki kardeş takım kolkola Serie A'da artık. Juventus Spezia'ya bariz sattı maçı ve Arezzo'yu küme düşürdü. Arezzo'yu kim mi çalıştırıyor? Eski Juventuslu Antonio Conte.
Le isyan de Trezeguet
Juventus'un Spezia'ya sattığı maç. Spezia kazanınca Arezzo küme düştü. Maçın adamı Trezeguet. Attığı golden sonra tribünlere yönetimi şikayet etti el kol hareketleriyle. "10 gol attım bu sezon, yolluyorlar beni" diyor. Maçtan sonra da alayına salladı. Trezeguet gelecek sezon Juventus'ta olmaz. Valencia ve O.Lyon ilk ihtimaller..."Ho segnato 140 gol, entrando nella storia della società. Ma sento poca fiducia nei miei confronti: se mi avessero detto che non mi volevano più sarebbe stato meglio. Non ci sono più margini per trattare"
18 saniye
Messi'nin elle attığı golden daha fazla konuşulan ne olabilirdi ki? Oldu işte. La Liga'da tarihi değiştiren 18 saniye. Van Nistelrooy golü atıyor, 18 saniye sonra Raul Tamudo Camp Nou'da şalteri indiriyor...